30 Mayıs 2008 Cuma

GÜZEL BİR YAZI

Asya'da maymun yakalamak icin kullanilan bir cesit tuzak vardir…
Bir Hindistan cevizi oyulur ve iple bir agaca veya yerdeki bir kaziga baglanir…
Hindistan cevizinin altina ince bir yarik acilir ve oradan icine tatli bir yiyecek konur..
Bu yarik sadece maymunun elini acikken sokacagi buyukluktedir…
Yumruk yaptiginda elini disari cikaramaz…
Maymun tatlinin kokusunu alir,yiyecegi yakalamak icin elini iceri sokar,
Ama yiyecek elindeyken elini disari cikarmasi olanaksizdir…
Sıkıca yumruk yapmis el, bu yariktan disari cikmaz…
Avcilar geldiginde maymun cilgina doner ama, kacamaz
Aslinda bu maymunun tutsak eden hicbir sey yoktur onu sadece,
Onun kendi bagimliliginin gucu tutsak etmistir…
Yapmasi gereken tek sey elini acip yiyecegi birakmaktir…
Ama zihninde acgozlulugu o kadar gucludur ki
Bu tuzaktan kurtulan maymun cok nadir gorulur…
Bizi tuzaga dusuren ve orada kalmamiza neden olan sey,
Arzularimiz ve zihnimizde onlara bagimli olusumuzdur…
Tum yapmamiz gereken elimizi acip benligimizi ve bagimli oldugumuz seyleri,
Serbest birakmak ve dolayisiyla ozgur olmaktir…!!!
Ben, maymuna benzer yanimiz olarak sahip oldugumuzu dusundugumuz her seyin bizim icin birer tuzak oldugunu fark etmiyor olusumuz oldugunu dusunuyorum:
Cogunlukla konusmaktan fazla bir ozelligini kullanmadigimiz son model cep telefonlarina sahip olmak,
Ortalama 15 m2´sini kullandigimiz ama kullandigimiz alandan 20–30 kat buyuk evlere sahip olmak,
Belki bir kez giydikten sonra cok uzun sure dolabimizin bir kosesinde unuttugumuz gunun modasina uygun giysilere sahip olmak,
Okumadigimiz kitaplara sahip olmak,
Asla kadranin gosterdigi surate ulasamayacagimiz en suratli arabaya sahip olmak,
Bize gunde 3–5 kez zamani, baskalarina surekli zenginligimizi gosteren kol saatlerine sahip olmak,
Vakit bulup gidilemeyen, gidilse bile dinlendirmekten cok uzak tabiri caizse yorgunluktan hasatimizi cikaracak deniz kenarina yakin bir yazlik, bir dinlence evine sahip olmak,
Bize hic bir faydasi olmayan ama her firsatta hava atabilecegimiz buyuk yerde tanidiklara sahip olmak,
Faizi, getirisi zarara ugramasin diye kiyip harcanamasa bile bol sifirli bir banka defterine sahip olmak,
Dunyalarina ve guzelliklerine katilamadigimiz, asla yeterli vakit ayiramadigimiz basarili ve digerlerininkinden daha guzel cocuklara sahip olmak,
Vaktimize, nakdimize, aklimiza, cenemize zarar verse bile bir futbol takimi taraftarligina sahip olmak,
Sagligimiza, duzenimize, beynimize korkunc zararlar verse bile envai cesit ickilerin bulundugu gosterisli, dekoratif bir mini bara sahip olmak,
Oturmadigimiz koltuk takimlari,
Izlemedigimiz dev ekran televizyonlar,
Kullanmadigimiz, faydalanmadigimiz daha neler nelere sahip olmak...
Ya da sahip oldugumuzu sanmak.
Maymun gibi avucumuzda tuttugunuz surece (faydalanamasak bile) sahip oldugumuzu sanmiyor muyuz? Ve ancak parmaklarimizi gevsetip bunlardan vaz gectigimiz zaman gercekten ozgur olup tum yeteneklerimizi kullanabilir hale gelmeyecek miyiz?
Aslinda biz bu dunyaya sahip olmaya degil, sahit olmaya gelmisiz. Ah bunu bir anlayabilsek...

kaynak?

Hiç yorum yok: