28 Eylül 2015 Pazartesi

Aslan ve Karıncanın hikayesi

Aslan ve Karıncanın hikayesi

Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı…
Çok çalışır… Çok üretir… Ve bunları keyif içinde yapardı.

Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı.

Bir gün karlılığı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi.

Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı. Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamamböceği’ni işe aldı. Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı.

Böylece Karınca’nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı.

Bu nedenle; hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümcek’i işe aldı.

Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti.

Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu.

Artık artan ekipmanlar için de bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sinek’i işe aldı.

Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.

Aslan, Karınca’nın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustosböceği’ni işe aldı.

Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustosböceği’nin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu.

Tabii ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı.

Karınca’nın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu Aslan’ı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.

Bunun üzerine, Karınca’nın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü farketti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuş’u sorunu çözmesi için işe aldı.

Baykuş, Karınca’nın departmanında 3 ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: “Departmanda aşırı istihdam vardı”.

Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi.

Ve, elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan Karınca’yı işten çıkardı.

 

12 Şubat 2014 Çarşamba

Bu Para Sizin, Geri Alabilirsiniz

10 yıl önceye kadar kullanılan kredilerin dosya masraflarını geri alabilirsiniz.
Yargıtay 13. Dairesi'nin emsal niteliğindeki kararına göre 10 yıl önceye kadar kullanılan kredilerin dosya masrafları tüketicilere iade edilecek.

Bankaların kredi kullanımında tüketiciden aldığı dosya masraflarına ilişkin, Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde bir karar verdi. Karara göre Tüketici Kanunu’ndan kaynaklanan 3 yıllık zamanaşımı değil, bunun yerine Borçlar Kanunu’nda yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacak. 10 yıl önceye kadar kullanılan kredilerin dosya masrafları tüketicilere iade edilecek. Daha önce bu süre üç yıl olarak uygulanıyordu. Söz konusu emsal karar 18 Eylül 2013 tarihinde alındı. Ancak 6502 sayılı Yeni Tüketici Kanunu'nda yapılan değişiklik ile kanun 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek.

Karar emsal niteliğinde

Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Cevat Kazma, son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısının 75 milyon adedi geçtiğini söyledi. Cevat Kazma, tüketicilerin haklarını hukuk yolu ile nasıl araması gerektiğini de açıkladı.

Kazma, "Otomobil, konut alırken, herhangi bir ihtiyaç anında ilk akla gelen para kaynağı bankalardan alınan krediler oluyor. Bu kaynağın en fazla kullanıldığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısı toplamda 75 milyon adedi aşarken, kullanılan kredi miktarı toplamda 300 milyar euroyu buldu.

Kredi kullanımında tüketiciyi isyan ettiren konu ise dosya masrafları oluyor. Birçok tüketicinin itiraz ederek iadesini talep ettiği dosya masraflarına ilişkin Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde bir karar verdi. Yargıtay; Tüketici Kanunu’ndaki 3 yıllık zamanaşımını değil Borçlar Kanunu’ndaki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanacağına karar verdi. Bu karardan önce sadece son 3 yıl içinde alınmış kredilerin dosya masrafları için iade talep edilebiliyordu" dedi.

2 bin liranın altı kaymakamlığa başvuracak

6502 sayılı Yeni Tüketici Kanunu'nda yapılan değişiklik ile kanunun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan hükümleri uyarınca dosya masrafı 2 bin TL'nin altında olan tüketiciler, ikametgah adreslerinde bulunan ilçe hakem heyetine başvurabilecekler. 2 bin TL'den 3 bin TL'ye kadar olan alacaklar için ise valilik bünyesinde kurulan il hakem heyetlerine başvuru yapılması gerektiğini belirtilen Kazma, 3 bin TL'nin üzerindeki alacaklar için Tüketici Mahkemesi’nde dava açılması gerektiğini iletti.

Kazma, sonraki aşamaları şu şekilde açıkladı: "Tüketici Hakem Heyeti'nin verdiği karara tarafların 15 günlük itiraz süresi var. İtiraz durumunda tüketici mahkemesine dava açılması gerekiyor. Görülecek olan dava, Yargıtay kararları ışığında hukuka uygun bir şekilde sonuçlanacaktır. Hakem heyetinin kararları tıpkı mahkeme ilamı gibi icraya konulabilir ve mahkemeye yapılan itiraz kararın icrasına engel değildir."

Dilekçe ve deliller önemli

Son 10 yılda kredi kullanan ve dosya masrafı ödemiş herkesin emsal karardan yararlanabileceğini belirten Kazma, davanın tüketici lehine sonuçlanması için en önemli noktanın usulüne uygun bir dilekçe ile başvuru yapılması gerektiğini söyledi. kazma, aynı zamanda delil niteliği taşıyan belgelerin de (dekontlar, kredi sözleşmesi, hesap dökümü vb.) eksiksiz olması gerektiğinin altını çizdi.

Faiziyle ödenecek

Mahkeme, tüketici lehine karar verdiğinde alınan dosya masrafı dava tarihinden veyahut daha öncesinde ihtarname ile talep edilmiş ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüketiciye iade ediliyor.

Türkiye'de son 10 yılda kullanılan kredi sayısı 75 milyon adedi geçti. Bu kredi sayısının yüzde 20'si 2013 yılında kullanıldı. 2005 yılında ortaya çıkan ihtiyaç kredisi en çok kullanılan kredi türü olurken, ardından konut kredisi geliyor.

Kaynak: Haber 365