9 Ocak 2008 Çarşamba

Evlilik Erkekte Alerji Yapar

Seneler seneler önce; insanlar bir erkek, bir kadın şeklinde eşleşerek yaşamayı hayat tarzı haline getirdiler. Bu anlaşmaya göre; erkek en sevdiği kadını yanında tutuyor, eğer bakabiliyorsa başka kadınları da yanında alıyordu. Bunun dışında ilişkiler yaşamaya da, devam ediyordu.

Daha sonra malumaliniz din anlayışı ile evlilik müessesesi hayatımızın içine girdi. Amaç; mensup sayısını çoğaltmak. Tanrı inancı ile birbirine evlilik bağı ile bağlanan iki cinsten dünyaya gelenler de, yine aynı dine mensup oluyordu bu şekilde.

Dinsel, olur ve olmazlar konumuz değil.

"Evlilik insan doğasına aykırı ve normal insanların yapmayacağı bir şeydir."

İşte, incelenmesi ve hak verilmesi gönül telimizi titreten ama; dudaklarımızın mührünü ebediyen açtırmayan bir gerçek!

Araştırmışlar, incelemişler, karara varmışlar.
Çıkarmışlar, toplamışlar, doğrusunu bulmuşlar.
"Ama ama, toplum ahlakı diye bir şey var canım" bilmişliğiyle, dırdırlanmanın bir manası yok.

Evlilik, evlenmek, evlenmek gereği, evlenmenin zarureti, evlenmeyeni döverler, evlen gününü gör, evlenmek cennette olmak gibidir, evlendim hayatımı yaşıyorum, evlilik şahane, harika, kabus, felaket… şöyledir, böyledir, herkese göredir, acaba?!

Erkekler için evlilik avantajlı bir durum değildir. Genetik amacı; tohumunu daha fazla alana yaymak olan bir bedeni tek eşliliğe mahkum etmek, insafsızlık! Fakat toplum adamı öyle bir terbiye ediyor ki, özgür cinsellik yaşama arzusuyla yanıp kavrulan bir bedeni, törenler eşliğinde bir taneye emanet ediveriyor, ne yazık ki!

"Evlilik size ne vaat ediyor?" diye sormuşlar erkeklere. Malum gevelemeleri biliyorsunuz:
Sıcak ve huzurlu bir yuva.
Düzen, tertip, temizlik.
Pişirilen yemekler, ütülenen giysiler ve üstelik bedava.
Anne gibi olmasa da, alışılmış aynı hayat, hadi benzeri!
Evsel, evsel, evsel durumlar!

Hiçbir erkek, en yakın arkadaşım eşim demezmiş. Hadi haklarını yemeyelim; ileri yaş arasında sadece yüzde 22 lik bir oranla karşılaşılmış. Ve bu soruya, genellikle bir erkek arkadaş ismi söylendiği, can acıtıcı bir gerçektir maalesef!

Erkekler evliliği seks taleplerinin karşılanması için bir başlangıç olarak görüyorlar. Düzenli bir hayat yaşamanın yanında, bu ihtiyacın giderilmesi için uygun bir zemin haline geliyor halkalı bağlılık. Kadınlarda düşüncenin bu olmadığı bilinen bir gerçek. Evli erkeklerle bekar erkeklerin performans eğrisinde tabii ki evli erkelerin sayı toplamı fark atmış. Üstelik dul veya bekar erkeklerin ölüm oranı, evli erkeklere göre daha yüksektir diye bir sonuç var ki, aman aman aman!

Evli olan veya uzun süreli bir ilişki yaşayan erkekler, içten içe bekar erkeklerin daha rahat ve bağımsız cinsellik yaşadığını ve daha çok eğlendiğini düşünüp üzülürlermiş. Bekarların gittiği eğlenceler, kaçamaklar, flörtler kıskançlıklarını arttırır; fırsatları kaçırdığı endişesi yaşamalarına sebep olurmuş. Bağlı olduğunu ve bunun önünde olacak bir çok fırsata engel olduğunun ütopik kandırmacasını da(!) beyninin en temelli köşesinde tutmaktan asla vazgeçmezler.

Yani bu kadar sayıp dökmeden sonra, Allah' ın bildiğini kuldan saklamayalım durumu gün gibi ortadadır sevgili okur.

Evlilik Erkek Bedeninde Alerji Yapar!

Eeee, bu durumda çözüm olarak artık hangi yolu denersiniz?
Kadınca kumpaslar yeterli gelir mi?
Zamana uygun, modern, etkileyici, kıvrımlı beyin mahsüllerini mi kullanırsınız?

Yoksa:

"Aman sende, böyle gelmiş böyle gider, elalem ne derse desin!" düşüncesi mi sarar bedeninizi?

Yani demem o ki; hangi halukarda olursanız olun, bu işler zor şekerim.
Kendine bak, karşındakini gör.
Kendini anla, karşındakini çöz.

Olmadı.
Boşver gitsin.

kaynak.. ?

Hiç yorum yok: