26 Haziran 2008 Perşembe

ZEYTİNYAĞININ ANTİOKSİDAN NİTELİĞİ



Günümüzde normal günlük beslenme rejiminin vücut üzerinde bazı olumsuz etkiler yaptığı kabul edilmekte ve bu zararlı etkilerden arınmak için çeşitli uygulamalar geliştirilmektedir. Programlı diyetler, detoks kürleri gibi uygulamalar hep yaşlanmayı geciktirmek ve doğal yoldan antioksidanları vücuda sokmayı amaçlar. Bugün artık bilinmektedir ki Zeytinyağı en güçlü Antioksidanlardan biridir. Kişinin beslenme rejimi fazla miktarda zeytinyağı içeriyorsa, hücreler oksidasyona ve bozulmalara karşı daha fazla direnç gösterir ve yaşlanma yavaşlar.

Zeytinyağının %1,5 kadarı antioksidan içeren yağlardan oluşur. Vitamin E, karoten ve fenolik bileşiklerin; bazı hastalıkların önlenmesi ve yaşlanmanın geciktirilmesinde etkili olduğu deneylerle kanıtlanmıştır. Zeytinyağının içeriği, zeytinin yetiştiği bölgenin iklimine ve olgunluğuna göre değişiklikler gösterir. Zeytinin üretim ve saklama yöntemi de etkileyen başka bir faktördür. Bu bileşiklerin bazıları kanda pıhtılaşmayı önler ve sakinleştirici bir etkisi vardır. Bazıları ise güçlü bir damar açıcı ve antibakteriyel etkiye sahip nitrik asit oluşumunu destekler.

Oksidasyona uğramış LDL'ler (kötü kolesterol) damar çeperini kalınlaştırarak damar tıkanıklığına yol açarlar. Oysa zeytinyağı tüketimi LDL oksidasyonuna karşı koruyucu rol oynar. Bununla birlikte, vücudun diğer hücrelerini de güçlendirir.

Akdeniz diyetinin yüksek oranda antioksidan içermesi, yaşam süresine olumlu etkisini açıklar. Bu antioksidanlar taze sebze ve meyvelerde bulunur. Zeytinyağı ise meyveden elde edilen tek yağ olması sebebiyle besleyici özelliklerinin yanında antioksidan ve vitaminler de içerir. Sızma zeytinyağı antioksidan maddeler bakımından zengindir ve kanser oluşumuna karşı güçlü antioksidan etkilere sahiptir.

Hiç yorum yok: