30 Haziran 2008 Pazartesi

KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER

Artık eski insanların hoşgörüsünü yeni nesilde görmek olanaksız. " Başkalarını beğenmemek, herşeyi ben bilirim " demek moda oldu. Oysa başkalarını dinlemek onlardan bir ders çıkarmak ne kadar da önemlidir. Eskilerin geçirdiği tecrübelerden yararlanıp, yol haritamızı çizmek kadar güzel bir şey olabilir mi ? Orson Wells' in " I know what is to be young. But you do not know what it is to be old " şarkısını bilmeyen yoktur sanırım.
Bizleri bu duruma hangi olaylar getirdi acaba ? Sıkıcı apartman hayatı ile kaybolan komşuluk ilişkileri mi ?
Eldeki para ile geçinemeyip te, temel ihtiyaçları bile alamayınca evde başlayan huzursuzluklar mı ?
Kişinin üretime geçmeden aşırı tüketmesi sonucu girdiği bunalım mı?
Üçbeş kişinin bir araya geldiği zaman yaratıcı bir konuşma yerine sürekli geyik muhabbeti yapması mı ?
Kişinin kendisine güvenmemesi sonucu Kız erkek arkadaşlığına sürekli tek taraflı karşı çıkması ve sonunda da kızların sadece yatılacak birer insan türü olduğunun zan edilmesimi ?
Kırsal kesime yatırım yapılmaması sonucu, meydana gelen göçlerle kent kültürünün bozulması mı ?
Bundan yıllar önce hiç ortada bile yok iken bir siyasinin ortaya türban meselesini atması mı ?
Ortalığı dolandırma mantığı ile zengin olup, başkalarını küçük görme hastalığı mı ?
Televizyon kanallarında hiç bir iş yapmadan kral ve kraliçe gibi yaşayıp ta insanları dürüstlükten uzaklaştıran diziler mi ?
Eğlence, yarışma, moda programlarında seyrettiğimiz genel kültürü olmayan bazı ünlü sanatçı geçinenler mi ?
Herkesin üniversite mezunu olmasını zorlayan ama mezun olduktan sonrada bir iş sağlamayan sistem mi ?
Nedir bizi böylesine hoşgörüsüz yapan acaba ?
Kendi yurdunu işgale gelen ve bu topraklarda ölenleri bağrına basan bir toplum, şimdi kendi insanına yardım elini uzatmıyor ?
Bir felakette göndermek istediğiyardım malzemesinin yağmalanacağını, ihtiyaç sahibine ulaşmayacağını umuyor. Bu insanlarımızın aklına bu düşünceleri sokan kişilerde mi hata ?
Demokrasi kavramını mı anlayalamıyoruz yoksa.
Kendi özgürlüğümüzün başkasının özgürlüğünün başladığı yerde kısıtlanabileceğini kabul edemiyoruz mu ?
Neden bu güzel yurdun güzel insanı olamıyoruz ?
Uzlaşma yollarını neden kapatıyoruz. ?

Alıntı,

Sevgi ile kalın

Hiç yorum yok: