23 Nisan 2010 Cuma

ATALARIM SOFRAYA BÖYLE GELİRDİ...MAZİMDE BİR TARİH YATAR [1 Attachment]

Yüzlerce yıl önce zeytinler ezildikten sonra torba içine konulduktan sonra bu tablaların üzerinde yoğurulur ve yağın ve kara suyun öndeki oluktan altına konulan yalağa akması sağlanırdı. Torbalar tam sıkılamadığı için yağın büyük bir kısmı posada (pirina) kalırdı.

Oluktan akan yağ ve kara su ya yalağa, ya da ağzı geniş saksıya benzeyen testinin içine birikirdi.

Zeytinler bu taş dibeklerde ağaç tokmaklarla ezilirdi.

Zeytinleri ezmeye yarayan dibek, ezilen zeytinin yağını suyunu çıkarma tablası, ucundaki oluk ve yağ ile
kara suyun biriktiği yalaklar.

Yağ ve kara suyun biriktiği yalağın içindeki kabın ortası delik, yağın ve suyun yoğunluğu farklı olduğundan su tabanda, yağ suyun üstünde birikir. Yalağın içine batırılan bu ortası delik kabın içine tabandan kara su dolar ve su dışarı atılarak yağ sudan ayrıştırılmış olurdu.Seperatörün en ilkel şekli.

Su kabağından yapılmış taslar ezilen zeytinleri sıkma torbalarına doldurmada, sıcak su vermekte, veya aşağıda yalakta birikmiş yağları yağ kaplarına doldurmakta kullanılırdı.

Sonsuz vidali mengene ve ezilen zeytinlerin hamurunun
konduğu torbalar.

Ağaç gövdesinden oyulmuş veya tahtadan yapılmış yağ yalakları.

Keçi, koyun derisinden tulumlar yağ taşımada kullanılırdı. Yağ taşımada en güvenli taşıma aracı tulumlardı. Hayvan sırtında ve deve kervanlarında diğer araçlarla yağ taşımak çok riskli ve neredeyse imkansızdı. Yağ tulumların kıllı kısmına doldurulur. Tulumlar emanet olduğu için yağhaneciye veya yağ tüccarına geri getirilirdi. Geri gelen tutumlar ters çevrilir ve bir askıya asılır ve altına bir kap konarak kıllardaki artık yağların kapta birikmesi sağlanırdı. Bu birikinti yağlar sabun yapımında kullanılır ve yağ tüccarının etra kazancı olurdu.

Yağ preslerinin en ilkel şekli.Büyük kol aşağıya indirilir, uçtaki tabla şeklindeki tokmak yukarı kalkar,torbalar tabana yerleştirilir,kol serbest kalınca uçtaki tokmak torbalara baskı yapar,kolun daha yukarı kalkması ve uçtaki tablanın torbalara daha çok baskı yapması için önde duran duba gibi ağırlıklar kullanılırdı.

Yağlar bu küplere konurdu. Metal kap ölçü. İki kulpun arasındaki delik taşma deliği.Yağ oradan taştığı anda ölçek tam olarak dolmuş demekti.

Ortadaki sonsuz vidalı mengene, sağda insan veya hayvan gücüyle çevrilen tekli zeytin ezme taşı.

Yağ küpü, zeytin ezme dibekleri, oluk ve zeytinyağı-karasu kabı.Yağ ve karasuyun biriktiği kabın önünde görünen delik tabandan yukarı çıkan bir borunun dış ucudur. Tabandaki karasu bu borudan çekilerek dışarı atılır ve kapda sadece yağ kalırdı.

Mengene, çevirme kolunun ucundaki halat kolun kolayca çevrilmesi için hayvan veya insan gücüyle çekilirdi.
Yerdeki ağaç vidalar Romalıların icadı olan sonsuz vidalar.

Zeytin hamurunun içine konulduğu torbalar. Kıldan, ketenden, hasırdan (son yıllarda sentetik iplerden) yapılırdı.

Mengene burgusu, deliğinden kocaman yuvarlak bir kalas geçirilir ve döndürme gücü elde edilirdi.

Keçi kılından yapılmış zeytin hamuru torbaları ve harç doldurma kapları.

Yağ ve karasuyun toplandığı taştan oyulmuş yalak. Yalaklar mermer, taş veya granit olurdu.

En ilkel mengene tablası.Torbalar ortaya konur üzerine yapılan baskı ile sızan yağ ve karasu yanlardaki oluklardan, kanallardan aşağıdaki yalağa dökülürdü.

İlk üretilen metal mengenelerin tavanı.(İtalyan malı-İzmir'e pazarlandığı için SMYRNA yazısı-İzmir'in eski adı-pazarlama taktiği)

İlk buharlı preslerin buhar dağıtım merkezi.

Ezme taşları ve zeytinlerin döküldüğü hazne.Hamur ya ön tarafdaki yalağa doğrudan ya da bir boru marifetiyle soldaki hazneye boşaltılırdı.

Binaların müslümanlara ait olduğunu simgeleyen tuğlalar.(Binaların görülebilen değişik yerlerinde kullanılırdı)

İtalyanlar tarafından icat edilip kullanılan ilk seperatörlerden.(Hala çalışır durumda)

Buhar kazanı. Zamanında ezme ve pres işinde devrim yaratmış.

Torbaların konulduğu kaplar ve buharla çalışan pres. Torbalar yuvarlak olur ve ortasındaki delikler marifetiyle bir direkten geçirilir, sağa sola kayması önlenir,her yedi çuvaldan sonra arada yuvarlak bir metal tepsi bulunurdu. Buhar gücü torbaları aşağıdan yukarıya hareket ettirir ve presin tavanında sıkıştırırdı. Torbanın içindeki hamurdan yağlar ve karasu aşağıya dökülürdü.

Yağlar bu varillere doldurulur, kantarın kaldırma kancalarına takılır ve mekanik olarak yukarı kaldırılır ve tartılırdı. Bu kantarlar çok hassastı.

Buhar gücüyle dönen makara sistemleri.

Zeytin çift taşlı değirmenlerde daha kolay ezilir ve zamandan kazanılır.

Taşları döndüren dişli sistemi, kayışlarla kasnaklarla buhar gücüne bağlı.

Sabunlar imal edildikten sonra bu mühürle damgalanır ve marka ortaya çıkardı.

Sabun kalıbının dişisi ve erkeği.Sabun sıvı haldeyken dişi kısmına doldurulur ve donunca erkeği ile mühürlenir, görüntü olarak çok düzgün sabunlar elde edilirdi.

TAŞ SİSTEM Değirmenin üsten görünüşü.Taşlar granit.

Taşlar dEğişik açıdan. Oldukça ağır.

Hiç yorum yok: