7 Eylül 2008 Pazar

Bir hayalim var

 

 

Hayaldir yaşamın başladığı yer. Yaşam başlar ve devam eder hayallerimizle. Hayallerimiz bizi istediğimiz yere götürür. Hayallerimiz ne kadar büyükse, ne kadar sık tekrarlıyorsak, ne kadar inanıyorsak, ne kadar gerçek gibiysek, o kadar yakındır yaşamımızın da gerçekleşmesi.

Bir hayalim var.

Bir hayal, bir hayal daha, yani benim pek çok hayalim, hayallerim var. Her gün hatırladığım, burnumun ucundan ayırmadığım, hiç vazgeçmediğim, yaşadığım gerçeklere beni taşıyan hayallerim. Bugün yaşadığım, her adımımda hissettiğim, tüm engelleri görmemi, görerek aşmamı sağlayan hayallerim… Hayallerimi oldukları yerde bırakmadım. Hayallerime yükseldim. Hayallerimin önünde yürüdüm. Her birini göreceğim bir renge, duyacağım bir sese, nefes alacağım bir kokuya, tadacağım bir lezzete, hissedeceğim bir duyguya dönüştürdüm.

Neden mi?

Çünkü hayallerimin gerçek olmasını istedim. Çok istedim. Gerçekleşmesi için onları hissetmeli, tadını almalı, kokusunu içime çekmeli, melodisini mırıldanmalı ve parlak renginin içinde kaybolmalıydım. Parçası olmalı, tamamlamalı, bütünleşmeliydim. Ancak o zaman hayallerimi hedefe dönüştürüp ve yaşayabilirdim.

Nasıl mı?

Örnek alarak, öğrenerek, vazgeçmeyerek, adım adım ilerleyerek, bilgiyi kullanarak, sevgiyle isteyerek, bazen istediğimden ve geriye düştüğümde yeniden örnek alarak.

“Eğer hayal edebildiğin bir şeyse, yapabilirsin. Ben her şeyin bir fareyle başladığını asla unutmuyorum” diyen Walt Disney, farelerden korkmasına rağmen, bir farenin kahraman olduğu filmi yaptı ve Miki Fare’yi yıllarca seslendirdi. Kendi hayatını değiştiren bu hayal, yeni bir sektörün başlangıcının da öncüsü oldu. Ancak bu gerçeğe ulaşmasını inançla ve tutku ile hayalinin peşinden gitmesi sağladı. Çünkü, iki kez işten atılmıştı çizim yeteneği olmadığı için (!), ve elindeki her şey ile kurduğu şirket batmıştı. Bir iş görüşmesine tamirdeki ayakkabısını alacak 1,5 doları olmadığı için gidememişti.

Çok hayalim var.

“Dünyayı hayal gücü döndürür” diyen Einstein, buluşları ile neleri döndürdüğünü, neleri dönüştürdüğünü farkında mıydı hayallerini gerçekleştirirken.

“Hayallerinin peşine düştüğünde hiçbir yürek acı çekmemiştir” diyen Paulo Coelho, her hayaline ulaştığında çektiği acılar için kendine teşekkür etmiş midir, yeni bir hayalin peşine düşerek. Bugün bir film izledim. Eğlendim, hüzünlendim, kahkahalarla güldüm. Tatilden dönüyor gibiydim film bittiğinde. Filmin adı “Mamma Mia”. Abba grubunun şarkıları ile yapılmış bir müzikalin filme uyarlanışı. Çok sevdiğim, hayran olduğum bir kadın, Meryl Streep oynuyor. Yine çok güzel, yine çok güzel oynamış ve yaşamış.

Bu yazıyı sinemadan dönünce yazdım. Film aşağıdaki şarkı ile başlıyordu, ucu görünmeyen olağanüstü masmavi bir deniz manzarasının başında ve film biterken biz yine aynı şarkıyı söyledik hep birlikte, aynı masmavi denizin üzerinden hayallerimize ulaşmak için…

Bir hayalim var

Söyleyecek bir şarkım

Her şeyle baş etmeme yardım edecek

Eğer bir masalın büyüsünü görürseniz

Başaramasanız bile gelecek sizin olur

Meleklere inanıyorum

Her şeyde bir parça iyilik olduğuna da

Doğru zamanın geldiğini anlayınca

Diğer tarafa geçeceğim

Bir hayalim var”


Bir hayaliniz olsun…

Hayalleriniz hedefleriniz olsun ve tüm hedefleriniz gerçekleşsin. Sevgiyle, mutlu, huzurlu, isteklerinizi gerçekleştireceğiniz an’lar diliyorum. Ve, eğer harekete geçerseniz benim dileklerimin de, sizin hayallerinizin de neler yapacağını biliyorum.

Yazar Hakkında :

Yasemin Sungur Kimdir?

Yasemin Sungur hayalperest, sohbetçi, keşifçi, işine duygularını karıştırır. Proje üretir. İştigal konusu insan. Kelimelerin peşinde koşar. Bilgi, İletişim, Pazarlama, Marka, Yetenek, Eğitim, Değişim, Kariyer, Deneyim ve Paylaşım kelimelerine hayran; görünce dayanamaz. Yemek reçetelerini okumaya bayılır, yapmayı ve yemeyi de sever. İstanbul hayranı. Doğadan alır enerjisini ve örneklerini. Okur, yazar, fotoğraf çeker. Paylaşmak ister ve paylaşır.

yasemin@yaseminsungur.com

 

Hiç yorum yok: