6 Mart 2009 Cuma

Bu Belki Son Günündür


Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu.Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti.Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizceoturup kalmıştı. Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenipduruyordu; -Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açıkmavi gömleği ütülemeni söyledim. "Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!"muş.Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içikararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun? -Tamam bey, bitti işte. Adam açık mavi göleği hışımla aldı; -Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neyeyarar. Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşinisakinleştirmeye çabaladı; -Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin. -Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım.Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara 'Hoş geldi'demeliyim. Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasınıçalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşininhalinden endişelendi, "Bir kaza yapmasa bari..." Eşi uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmayaçalıştı. -Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık birkahvaltı hazırlayıp getireceğim. Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemenneşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu,cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmaletmedi. Biraz sonra çocuklarına seslendi -Kahvaltınız hazııır! Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatiniçekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı.Radyo'da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikteolacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren osandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının hergün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı. Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikayetçi olduğunu, her sabah yoğun birtrafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. "Geç kaldım diye acele edip acaba oda..." Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı. -Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin,oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamammı? Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnızbırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu. Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı.Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiylekabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Göz yaşlarınıçocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özengösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderkenkendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından dakaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi. -Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak?Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında? Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akangözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak içinhamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı. Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; "Haberleri mi dinledin?"diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı,sonra eşinin yanaklarını sildi.Hanımı zorlukla sordu; -Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün? -Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyiunuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim... O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğinidüşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimigülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı,yanaklarından öptü. -Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadarsevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Neyapalım, ben de geri döndüm.

 

Yazan : Ahmet Ünal ÇAM

 

www.ikyworld.com

Hiç yorum yok: